Değneğin fonksiyonları (Mucize IV)
Değnek kıssasındaki anlatımın temsili olduğunu söyleyebiliriz. Ancak temsili olan kıssa değil, anlatımdır. Kur`ân-ı Kerim, Hz. Musa`nın peygamberlikte bulunduğu dönemin bir kısmını, farklı bakışlara anlam verebilen ve birbirini tamamlayan bir değnek temsiliyle ve çok güçlü bir dille anlatmıştır. Kıssada değneğin fonksiyonlarını dile getiren üslup da vardığımız bu sonucu desteklemektedir:
- Şu sağındaki ne!
- Değneğim! Ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak çırparım, benim onda başka ihtiyaçlarım da var."
Bu anlatımın temsili olduğuna işaret eden en büyük gösterge; "Şu sağındaki ne!" seslenişinin, Allah`a isnat edilmiş olmasıdır. Her şeyi bilen ve kullarına şah damarından daha yakın olan Allah, Musa`nın sağındakini de bildiği hâlde, yine de ne olduğunu sormaktadır.
Dikkat edilmesi gereken ikinci husus ise sorudaki "şu" sözcüğüdür. Metindeki karşılığı olan "tilke" kelimesi dişildir. Bu isim, Kur`ân üslubunda ondan fazla yerde ilahi mesajın bölümlerine işaret eder. Yani soran özne, sorulan nesnenin "ne" liğini sorunun içinde zaten tayin etmiştir. Demek ki bu salt bir soru değildir. Amaç başka bir şeye dikkat çekmektir. Amaç, önündeki kalemi göremediği için aranıp duran birisine, "Önündeki ne!" demek gibi bir hatırlatmadır.
Bu durum, anlatımın temsili oluşundan da öte, sorunun, o şeyin "niçin" liğini muhataba hatırlatıp ikrar ettirdiğine de işaret eder. Zaten bu nedenle Musa (a.s.) tek kelimelik bir cevapla yetinmemiş ve değneğin fonksiyonlarını sıralamıştır. Yoksa klasik dönem yorumcularının dediği gibi, ilahi huzurda daha fazla bulunmak için sözü uzatmış değildir.
Değnek kıssasındaki anlatımın temsili olduğuna işaret eden öğelerden bir diğeri ise, sorunun, "Elindeki ne!" yerine "Sağındaki ne!" şeklinde sorulmuş olmasıdır.
Gerçi değnek sağda tutulur. Bu nedenle sağ el yerine, sadece sağ da denebilir. Ancak bu anlamı karşılayan "yemîn" sözcüğünün Kur`ân üslubunda hemen geçilemeyecek derin çağrışımları bulunmaktadır.
İnsan, sağdan ve soldan iki "telakki"ye açıktır. Müminler "sağ", inkarcılar "sol" ashabıdır. Çünkü sol şerrin, sağ ise hayrın kapısıdır. Sağ, kuvvetin ve hakkın geliş yönü, ayrıca kitap yazma cihetidir. Hz. Musa`ya gelen vahyin cihetini simgeleyen ağaç da mukaddes vadinin sağ kıyısındadır. Kur`ân, peygamberlerden birisi, Allah`a iftira edecek olsaydı "sağından" yakalanırdı der.
Bütün bu anlamlar ise, Hz. Musa`nın sağındaki iman, hayır, hak, kitap ve vahye ait şeyleri çağrıştırmaktadır.
Artık üzerinde düşünülmesi gereken şey, bütün bunların koyunlarla ilişkisinin ne olabileceğidir?